Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Günümüz gelişmiş Avrupa’sının doğuşunda çok çeşitli faktörler vardır. Bunlardan en önemlisi ve en başta gelen olgu kesinlikle savaştır. Avrupa toprakları sayısız savaşa tanıklık etmiştir. Bu savaşlar ilk çağ ile başlamış, orta çağ ve yeniçağda devam etmiş günümüze kadar gelmiştir. İngiltere ve Fransa arasında 1337-1453 yılları arasında devam eden Yüzyıl savaşları hanedanlık rekabeti sonucunda ortaya çıkmıştır. İlk defa topun kullanıldığı bu savaşı Fransa kazanmış, Fransa da milliyetçilik fikri güçlenirken, savaşın kaybedeni İngiltere çifte gül adı verilen iç savaşı yaşamıştır. Avrupa da ortaya çıkan bir başka savaş ta 30 yıl savaşlarıdır. Protestanlar ve Katolikler arasında ortaya çıkan bu savaşta Avrupa da kıtlık, açlık ve salgın hastalıklar baş göstermiş binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Bu savaş sonunda 1648 Vestfalya Barışı imzalanmış, anlaşma ile Avrupa’da devletlerarası yeni bir sistem başlamıştır. Avrupa’nın gördüğü en büyük din savaşları olan 30 yıl savaşları ile siyasi çıkarlar dini çıkarların önüne geçmiştir. Avrupa’yı derinden etkileyen bir başka savaş ise belki de dünyanın kaderini belirleyen tarihe yön veren Waterloo savaşıdır. Napolyon’un yenilmez ordusunu perişan eden bu savaş Avrupalı devletlerarasında 23 yıldır süren savaşlara son veren I. Dünya savaşı öncesinde yaşanmış son kesin sonuçlu ve en büyük savaştır. Napolyon’un bu savaşta nasıl yenildiği hala tartışılmaktadır.
Yukarıda saydığımız savaşlar Avrupa toprakları üzerinde görülen ve tarihin akışını değiştiren savaşlardan yalnızca bir kısmıdır. Bu savaşlar genelde şehir dışında büyük bir alanda olmuş bundan dolayı sivil kayıp çok fazla olmamıştır. XX. yüzyılla beraber savaşlarında şekli değişmiştir. Artık savaşlar sadece belli alanlarda değil, şehirlere de sıçramıştır. Bunun sonucunda XX. Yüzyılda yapılan savaşlarda ölen insanların sayısı milyonları aşmıştır. O zamana kadar tarihin gördüğü en uzun ve en kanlı savaş I. Dünya savaşıdır. Birinci Dünya Savaşı'nda Yaklaşık 9,7 milyon asker ve 10 milyon sivil ölmüştür. Aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Almanya ve Osmanlı Devletinin de yer aldığı bu savaşta onlarca devlet mücadele etmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın resmen başladığı 28 Temmuz 1914 tarihinden aynı yılın sonuna kadar sadece 10 ülke savaşa katılmıştı. Savaşın başladığı tarihte savaşa katılan devletlerin nüfusu (Osmanlı Devleti de buna dâhil) ise 800 milyonu, yani o dönemde dünya nüfusunun yaklaşık yarısını kapsıyordu. Bu savaş ilklere de sahne oluyordu, mesela; Dünyanın ilk zehirli gaz saldırısı bu savaşta meydana geldi, kadınlarda ilk defa savaşlarda etkin rol oynamaya başladı, İlk defa it dalaşı terimi Birinci Dünya Savaşı sırasında oraya çıkmış, uçaklar bu savaşta etkin olarak kullanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı her okyanusta ve her kıtada gerçekleşmiştir. Fakat en büyük savaşlar Avrupa kıtasında olmuştur. İnsanlık bu savaşta büyük acılar görmüştü, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, milyonlarcası sakat kalmıştı. Bu savaş sonunda Osmanlı, Almanya ve Rus çarlığı gibi büyük devletler yıkılmış, bu devletlerin bıraktığı topraklar üzerinde yeni devletler tarih sahnesine çıkmış, yapılan anlaşmalar sonucunda uzun süreli bir barış dönemi düşünülse de bu olmamış, Dünya daha birinci savaşın şokunu atlatamadan bir ikincisi patlak vermiştir.
Dünya savaşının sonunda imzalanan Paris Barış Konferansı ile Avrupa’da uzun süreli bir barış hedeflenmişti, fakat anlaşma şartları yenilen devletlerde yeni rejimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İtalya da Benito Mussolini, Rusya da Josef Stalin ve Almanya da Adolf Hitler gibi kişiler iktidara gelmiş, yeni bir savaşın ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. Özellikle Almanya’nın başına geçen Adolf Hitler, Paris Barış konferansı kararlarını tanımamış, büyük bir silahlanma faaliyetine girişmiştir. Daha sonra da 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal ederek II. Dünya savaşının kıvılcımını yakmıştı. Bu duruma karşı başta İngiltere ve Fransa olmak üzere pek çok devlet Almanya’ya savaş ilan etmiştir. 1 Eylül 1939 da başlayan savaş 7 Mayıs 1945 yılına kadar devam etmiştir. Şüphesiz II. Dünya savaşı insanlık tarihinin gördüğü en büyük savaştır. Bu savaşta 100 milyondan fazla askeri personel görev yapmış, savaşa katılan ülkeler tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel güçlerini, sivil ya da askerî kaynak farklılığı gözetmeksizin savaş için seferber etmiştir. Savaş için milyarlarca dolar yatırım yapılmıştır. Bu yatırım sayesinde tanklar, uçaklar, ağır silahlar üretilmiş ülkeler ekonomik gelirlerinin tamamını savaşa harcamıştır. Bu harcamalar da savaş sonunda ekonomik krizlere neden olmuştur. Bu savaşta şehirler yerle bir olmuş, ne alt yapı ne üst yapı kalmış, insanlar susuzluk ve kirlilikten hasta olmuş, şehirlerde veba salgını ortaya çıkmıştır. Nükleer silahların yanında ABD’nin Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine attığı atom bombaları, yüz binlerce kişinin ölümüne ve sakatlanmasına sebep olmuştur. İlk defa bu savaşta görülen Nazi toplama kamplarında milyonlarca insan katledilmiştir. Bu kamplarda insanlar üzerinde deneyler yapılmış, ölenlerin cesetleri Krematoryumlarda yakılmıştır. II. Dünya Savaşı'nda 65 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Bu savaşta Sovyetler Birliği 27.000.000, Çin Halk Cumhuriyeti 20.000.000, Almanya 7.500.000, Polonya 6.000.000, Endonezya 4.000.000, Japonya 2.680.000, Hindistan 1.600.000, Yugoslavya 1.027.000, Hindiçin (Hindistan'ın doğusu ve Çin'in güneyinde kalan bölge), 1.000.000, Romanya 833.000, Fransa 567.600 ve İtalya 454.500, insanını kaybetmiştir. Ölenlerin %33'ü asker, %67'si sivildir. Savaşın sonucunda ortaya çıkan kıtlık ve hastalıklar nedeniyle bu sayı 80 milyona yaklaşmıştır.
Tarih: 2020-03-23 06:24:52 Kategori: Tarih
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
II. Dünya Savaşı: Avrupa Bataklığı Nedir
Yukarıda saydığımız savaşlar Avrupa toprakları üzerinde görülen ve tarihin akışını değiştiren savaşlardan yalnızca bir kısmıdır. Bu savaşlar genelde şehir dışında büyük bir alanda olmuş bundan dolayı sivil kayıp çok fazla olmamıştır. XX. yüzyılla beraber savaşlarında şekli değişmiştir. Artık savaşlar sadece belli alanlarda değil, şehirlere de sıçramıştır. Bunun sonucunda XX. Yüzyılda yapılan savaşlarda ölen insanların sayısı milyonları aşmıştır. O zamana kadar tarihin gördüğü en uzun ve en kanlı savaş I. Dünya savaşıdır. Birinci Dünya Savaşı'nda Yaklaşık 9,7 milyon asker ve 10 milyon sivil ölmüştür. Aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Almanya ve Osmanlı Devletinin de yer aldığı bu savaşta onlarca devlet mücadele etmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın resmen başladığı 28 Temmuz 1914 tarihinden aynı yılın sonuna kadar sadece 10 ülke savaşa katılmıştı. Savaşın başladığı tarihte savaşa katılan devletlerin nüfusu (Osmanlı Devleti de buna dâhil) ise 800 milyonu, yani o dönemde dünya nüfusunun yaklaşık yarısını kapsıyordu. Bu savaş ilklere de sahne oluyordu, mesela; Dünyanın ilk zehirli gaz saldırısı bu savaşta meydana geldi, kadınlarda ilk defa savaşlarda etkin rol oynamaya başladı, İlk defa it dalaşı terimi Birinci Dünya Savaşı sırasında oraya çıkmış, uçaklar bu savaşta etkin olarak kullanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı her okyanusta ve her kıtada gerçekleşmiştir. Fakat en büyük savaşlar Avrupa kıtasında olmuştur. İnsanlık bu savaşta büyük acılar görmüştü, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, milyonlarcası sakat kalmıştı. Bu savaş sonunda Osmanlı, Almanya ve Rus çarlığı gibi büyük devletler yıkılmış, bu devletlerin bıraktığı topraklar üzerinde yeni devletler tarih sahnesine çıkmış, yapılan anlaşmalar sonucunda uzun süreli bir barış dönemi düşünülse de bu olmamış, Dünya daha birinci savaşın şokunu atlatamadan bir ikincisi patlak vermiştir.
Dünya savaşının sonunda imzalanan Paris Barış Konferansı ile Avrupa’da uzun süreli bir barış hedeflenmişti, fakat anlaşma şartları yenilen devletlerde yeni rejimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İtalya da Benito Mussolini, Rusya da Josef Stalin ve Almanya da Adolf Hitler gibi kişiler iktidara gelmiş, yeni bir savaşın ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. Özellikle Almanya’nın başına geçen Adolf Hitler, Paris Barış konferansı kararlarını tanımamış, büyük bir silahlanma faaliyetine girişmiştir. Daha sonra da 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal ederek II. Dünya savaşının kıvılcımını yakmıştı. Bu duruma karşı başta İngiltere ve Fransa olmak üzere pek çok devlet Almanya’ya savaş ilan etmiştir. 1 Eylül 1939 da başlayan savaş 7 Mayıs 1945 yılına kadar devam etmiştir. Şüphesiz II. Dünya savaşı insanlık tarihinin gördüğü en büyük savaştır. Bu savaşta 100 milyondan fazla askeri personel görev yapmış, savaşa katılan ülkeler tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel güçlerini, sivil ya da askerî kaynak farklılığı gözetmeksizin savaş için seferber etmiştir. Savaş için milyarlarca dolar yatırım yapılmıştır. Bu yatırım sayesinde tanklar, uçaklar, ağır silahlar üretilmiş ülkeler ekonomik gelirlerinin tamamını savaşa harcamıştır. Bu harcamalar da savaş sonunda ekonomik krizlere neden olmuştur. Bu savaşta şehirler yerle bir olmuş, ne alt yapı ne üst yapı kalmış, insanlar susuzluk ve kirlilikten hasta olmuş, şehirlerde veba salgını ortaya çıkmıştır. Nükleer silahların yanında ABD’nin Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine attığı atom bombaları, yüz binlerce kişinin ölümüne ve sakatlanmasına sebep olmuştur. İlk defa bu savaşta görülen Nazi toplama kamplarında milyonlarca insan katledilmiştir. Bu kamplarda insanlar üzerinde deneyler yapılmış, ölenlerin cesetleri Krematoryumlarda yakılmıştır. II. Dünya Savaşı'nda 65 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Bu savaşta Sovyetler Birliği 27.000.000, Çin Halk Cumhuriyeti 20.000.000, Almanya 7.500.000, Polonya 6.000.000, Endonezya 4.000.000, Japonya 2.680.000, Hindistan 1.600.000, Yugoslavya 1.027.000, Hindiçin (Hindistan'ın doğusu ve Çin'in güneyinde kalan bölge), 1.000.000, Romanya 833.000, Fransa 567.600 ve İtalya 454.500, insanını kaybetmiştir. Ölenlerin %33'ü asker, %67'si sivildir. Savaşın sonucunda ortaya çıkan kıtlık ve hastalıklar nedeniyle bu sayı 80 milyona yaklaşmıştır.
Tarih: 2020-03-23 06:24:52 Kategori: Tarih
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx